Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


بَلْ تَأْتِيهِم بَغْتَةً فَتَبْهَتُهُمْ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

bel te'tî-him bagteten fe tebhetu-hum
(behete)
fe lâ yestetî'ûne redde-hâ ve lâ hum yunzarûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
bel hayır
te'tî-him onlara gelecek
bagteten aniden, ansızın
fe böylece
tebhetu-hum
(behete)
onları dehşette bırakacak, dehşete kapılacak
: (dehşete kapıldı)
fe artık, böylece
lâ yestetî'ûne güçleri yetmeyecek
redde-hâ onu reddetti, geri çevirdi
ve lâ hum yunzarûne ve onlara bakılmaz, bakılmayacak

Hayır, onlara (azap) ansızın gelecek. Böylece onları dehşette bırakacak. Artık onu reddetmeye (geri çevirmeye) güçleri yetmeyecek. Ve de onlara bakılmayacak.

ENBİYÂ SURESİ 40. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali

Doğrusu bu azap onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacaktır. Artık ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)