ENBİYÂ SURESİ 40. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
بَلْ تَأْتِيهِم بَغْتَةً فَتَبْهَتُهُمْ فَلَا يَسْتَطِيعُونَ رَدَّهَا وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ ﴿٤٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
bel
te'tî-him
bagteten
fe
tebhetu-hum
(behete) fe lâ yestetî'ûne redde-hâ ve lâ hum yunzarûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(behete) fe lâ yestetî'ûne redde-hâ ve lâ hum yunzarûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
bel | hayır |
te'tî-him | onlara gelecek |
bagteten | aniden, ansızın |
fe | böylece |
tebhetu-hum
(behete) |
onları dehşette bırakacak, dehşete kapılacak
: (dehşete kapıldı) |
fe | artık, böylece |
lâ yestetî'ûne | güçleri yetmeyecek |
redde-hâ | onu reddetti, geri çevirdi |
ve lâ hum yunzarûne | ve onlara bakılmaz, bakılmayacak |
Hayır, onlara (azap) ansızın gelecek. Böylece onları dehşette bırakacak. Artık onu reddetmeye (geri çevirmeye) güçleri yetmeyecek. Ve de onlara bakılmayacak.
ENBİYÂ SURESİ 40. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak.
Yaşar Nuri Öztürk