Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


أَمْ لَهُمْ آلِهَةٌ تَمْنَعُهُم مِّن دُونِنَا لَا يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَ أَنفُسِهِمْ وَلَا هُم مِّنَّا يُصْحَبُونَ ﴿٤٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em lehum âlihetun temneu-hum min dûni-nâ lâ yestetîûne nasra enfusi-him ve lâ hum min-nâ yushabûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em mı, mu?
lehum onların var
âlihetun ilâhlar
temneu-hum onları men eden
min dûni-nâ bizden başka
lâ yestetîûne güçleri yetmez, yapamazlar
nasra yardım
enfusi-him onların kendileri, kendilerine
ve lâ hum ve onlar değildir, olmaz
min-nâ bizden, bizim tarafımızdan
yushabûne sahip olunur, sahip çıkılır

Yoksa onların, Bizden men eden (azabımızdan onları koruyan) ilâhları mı var? Onların, kendilerine dahi yardım etmeye güçleri yetmez. Ve onlara, Bizim tarafımızdan sahip çıkılmaz.

ENBİYÂ SURESİ 43. Ayeti Ali Bulaç Meali

Yoksa bize karşı kendilerini, engelleyerek koruyabilecek ilahları mı var? Onların kendi nefislerine bile yardıma güçleri yetmez ve onlar bizden yakınlık bulamazlar.

Ali Bulaç