ENBİYÂ SURESİ 44. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
بَلْ مَتَّعْنَا هَؤُلَاء وَآبَاءهُمْ حَتَّى طَالَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُ أَفَلَا يَرَوْنَ أَنَّا نَأْتِي الْأَرْضَ نَنقُصُهَا مِنْ أَطْرَافِهَا أَفَهُمُ الْغَالِبُونَ ﴿٤٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
bel
metta'nâ
hâulâi
ve âbâe-hum
hattâ
tâle
aleyhim
el umuru
e fe lâ yerevne
ennâ
ne'ti
el arda
nenkusû-hâ
min etrâfi-hâ
e fe hum
el gâlibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
bel | hayır |
metta'nâ | biz onları metalandırdık, faydalandırdık |
hâulâi | işte onlar |
ve âbâe-hum | ve onların babaları, ataları |
hattâ | öyle ki, hatta, oluncaya kadar |
tâle | uzun geldi |
aleyhim | onlara |
el umuru | ömür |
e fe lâ yerevne | artık, hâlâ görmüyorlar mı? |
ennâ | nasıl |
ne'ti | geliyoruz |
el arda | arz, yeryüzü |
nenkusû-hâ | onu eksiltiyoruz |
min etrâfi-hâ | onun etrafından, çevresinden |
e fe hum | öyleyse, hâlâ onlar mı |
el gâlibûne | gâlip olanlar, üstün gelenler |
Hayır, onlara da uzun gelen bir ömür boyunca onları ve babalarını, Biz metalandırdık (faydalandırdık). Arza gelip, onu etrafından nasıl eksilttiğimizi hâlâ görmüyorlar mı? Öyleyse gâlip gelenler (üstün olanlar) onlar mı?
ENBİYÂ SURESİ 44. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Doğrusu onlara da, atalarına da zevk-u sefa içinde hayat yaşattık. Hatta o ömür, onlara uzun bile geldi. Şimdi yurtlarını her taraftan işgal edip topraklarını aldığımızı, boyunlarını vurduğumuzu, kendilerini esir edip sıkıştırdığımızı hâlâ görmüyorlar mı? Bu durumda galip olanlar, üstün gelenler onlar mı?
Ahmet Tekin