ENBİYÂ SURESİ 45. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
قُلْ إِنَّمَا أُنذِرُكُم بِالْوَحْيِ وَلَا يَسْمَعُ الصُّمُّ الدُّعَاء إِذَا مَا يُنذَرُونَ ﴿٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
innemâ
unziru-kum
bi el vahyi
ve lâ yesmeu
es summu
ed duâe
izâ
mâ yunzerûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, de ki |
innemâ | sadece |
unziru-kum | sizi uyarıyorum |
bi el vahyi | vahy ile |
ve lâ yesmeu | ve işitmezler |
es summu | sağırlar |
ed duâe | dua, çağrı, davet |
izâ | ... olduğu zaman |
mâ yunzerûne | uyarıldıkları şey |
De ki: “Ben, sizi sadece vahiy ile uyarıyorum.” Ve sağırlar, uyarıldıkları zaman (uyarıldıkları) şeye daveti işitmezler.
ENBİYÂ SURESİ 45. Ayeti Ali Ünal Meali
(Ey Rasûlüm,) de ki: “Ben sizi başka bir şeyle değil, ancak (kendisinde hiçbir şüphe olmayan) vahiyle ve ona dayanarak uyarıyorum; fakat sağırlar uyarıldıkları zaman kendilerine yapılan çağrıyı duyamazlar ki, uyarının tesiri olsun.”
Ali Ünal