Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَلَئِن مَّسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِّنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ ﴿٤٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve le in messet-hum nefhatun min azâbi rabbi-ke le yekûlunne yâ veyle-nâ in-nâ kun-nâ zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve le in ve eğer, olsa, ise
messet-hum onlara dokundu
nefhatun bir esinti
min azâbi azaptan
rabbi-ke senin Rabbin, Rabbinin
le yekûlunne mutlaka derler
yâ veyle-nâ bize yazıklar olsun
in-nâ muhakkak biz, gerçekten biz
kun-nâ biz olduk
zâlimîne zalimler

Ve eğer, onlara Rabbinin azabından bir esinti dokunursa, mutlaka: “Bize yazıklar olsun, gerçekten biz, zalimler olduk.” derler.

ENBİYÂ SURESİ 46. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

Andolsun ki Rabbinin azabından onlara ednâ bir şey dokunsa muhakkak: «Yazıklar olsun bize. Biz gerçekden zaalimlermişiz» diyeceklerdir.

Hasan Basri Çantay