ENBİYÂ SURESİ 48. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى وَهَارُونَ الْفُرْقَانَ وَضِيَاء وَذِكْرًا لِّلْمُتَّقِينَ ﴿٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lekad
âteynâ
mûsâ
ve hârûne
el furkâne
ve dıyâen
ve zikren
li el muttakîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun |
âteynâ | verdik |
mûsâ | Musa |
ve hârûne | ve Harun |
el furkâne | furkan (hak ile bâtılı birbirinden ayıran), Tevrat |
ve dıyâen | ve bir ışık (nur) olarak |
ve zikren | ve bir zikir olarak |
li el muttakîne | takva sahipleri için |
Ve andolsun ki Biz, Musa (A.S)’a ve Harun (A.S)’a, takva sahipleri için Furkan’ı (Tevrat’ı), bir Işık (Nur) ve Zikir olarak verdik.
ENBİYÂ SURESİ 48. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali
Andolsun ki biz, Musa ve Harun'a, Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar için doğruyu eğriden ayırmaya yarayan bir ışık ve öğüt olan Tevrat'ı verdik.
Cemal Külünkoğlu