ENBİYÂ SURESİ 5. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
بَلْ قَالُواْ أَضْغَاثُ أَحْلاَمٍ بَلِ افْتَرَاهُ بَلْ هُوَ شَاعِرٌ فَلْيَأْتِنَا بِآيَةٍ كَمَا أُرْسِلَ الأَوَّلُونَ ﴿٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
bel
kâlû
adgâsu
ahlâmin (hulmun)
bel
ifterâ-hu
bel
huve
şâırun
felye'tinâ bi (fe li ye'ti-nâ bi)
âyetin
kemâ
ursile
el evvelûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
bel | hayır (belki) |
kâlû | dediler |
adgâsu | karışık, içinden çıkılmayan |
ahlâmin (hulmun) | rüyalar (rüya), hayaller |
bel | hayır, belki ... de |
ifterâ-hu | onu uydurdu |
bel | hayır, belki ... de |
huve | o |
şâırun | şairdir |
felye'tinâ bi (fe li ye'ti-nâ bi) | o zaman, öyleyse bize getirsin |
âyetin | bir âyet, mucize |
kemâ | gibi |
ursile | gönderildi |
el evvelûne | evvelkiler |
“Hayır, karışık rüyalardır. Hayır, belki onu uydurdu. Hayır, belki de o bir şairdir. Öyleyse evvelkilere gönderildiği gibi bize (de) âyet (mucize) getirsin.” dediler.
ENBİYÂ SURESİ 5. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Ama onlar dediler ki: “Bunlar karmakarışık boş düşlerdir; hayır onu kendisi uydurdu. Yok yok, o bir şairdir! Haydi bize, öncekilere gönderildiği gibi bir mucize getirsin!”
Sadık Türkmen