Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


قَالَ بَل رَّبُّكُمْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الَّذِي فَطَرَهُنَّ وَأَنَا عَلَى ذَلِكُم مِّنَ الشَّاهِدِينَ ﴿٥٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kâle bel rabbu-kum rabbu es semâvâti ve el ardı ellezî fatara-hunne
(ellezî fatarahunne)
ve ene alâ zâlikum min eş şâhidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kâle dedi
bel hayır
rabbu-kum sizin Rabbiniz
rabbu es semâvâti semaların Rabbidir
ve el ardı ve arz, yeryüzü
ellezî ki o
fatara-hunne
(ellezî fatarahunne)
onları yarattı
: (onları yaratan)
ve ene ve ben
alâ üzerine, ...'e
zâlikum işte bu, bu
min eş şâhidîne şahitlerden

“Hayır sizin Rabbiniz, semaların ve arzın Rabbidir ve onları yaratandır. Ve ben, buna şahit olanlardanım.” dedi.

ENBİYÂ SURESİ 56. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

(İbrâhîm şöyle) dedi: “- Doğrusu sizin Rabbiniz, hem göklerin, hem de yerin Rabbidir ki, bütün bunları O yaratmıştır ve ben de size bu dediğime şahidlik edenlerdenim.

Ali Fikri Yavuz