ENBİYÂ SURESİ 63. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
قَالَ بَلْ فَعَلَهُ كَبِيرُهُمْ هَذَا فَاسْأَلُوهُمْ إِن كَانُوا يَنطِقُونَ ﴿٦٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kâle
bel
feale-hu
kebîru-hum
hâzâ
fes'elûhum (fe es'elû-hum)
in
kânû
yentıkûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kâle | dedi |
bel | hayır |
feale-hu | onu o yaptı |
kebîru-hum | onların büyüğü |
hâzâ | bu, bunu |
fes'elûhum (fe es'elû-hum) | haydi onlara sorun |
in | eğer, ise |
kânû | oldular |
yentıkûne | konuşuyorlar, konuşurlar |
(İbrâhîm A.S) şöyle dedi: “Hayır, bunu onların büyüğü yaptı. Haydi eğer onlar konuşuyorlarsa (konuşabiliyorlarsa) onlara sorun!”
ENBİYÂ SURESİ 63. Ayeti Suat Yıldırım Meali
"Belki de," dedi, "şu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşurlarsa sorun bakalım onlara!"
Suat Yıldırım