Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ ersel-nâ kable-ke illâ ricâlen nûhî ileyhim fes'elû (fe es'elû) ehle ez zikri in kuntum lâ ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ersel-nâ ve biz göndermedik
kable-ke senden önce
illâ ancak, ...'den başka, sadece
ricâlen rical, erkekler,
nûhî vahyederiz
ileyhim onlara
fes'elû (fe es'elû) o zaman sorun
ehle ez zikri zikir ehline
in kuntum eğer siz ... iseniz
lâ ta'lemûne siz bilmiyorsunuz

Ve senden önce, vahyettiğimiz rical (erkekler)den başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline (daimî zikrin sahiplerine) sorun.

ENBİYÂ SURESİ 7. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Ey peygamber! Biz senden önce de peygamber olarak meleklerden değil, ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkeklerden elçiler gönderdik. Yani kadınlardan peygamber göndermedik. Bunun için o inkâr edenlere de ki, eğer kendiniz bilmiyorsanız bilenlere sorun.

Abdullah Parlıyan