ENBİYÂ SURESİ 7. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِمْ فَاسْأَلُواْ أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ ﴿٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ ersel-nâ
kable-ke
illâ
ricâlen
nûhî
ileyhim
fes'elû (fe es'elû)
ehle ez zikri
in kuntum
lâ ta'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ ersel-nâ | ve biz göndermedik |
kable-ke | senden önce |
illâ | ancak, ...'den başka, sadece |
ricâlen | rical, erkekler, |
nûhî | vahyederiz |
ileyhim | onlara |
fes'elû (fe es'elû) | o zaman sorun |
ehle ez zikri | zikir ehline |
in kuntum | eğer siz ... iseniz |
lâ ta'lemûne | siz bilmiyorsunuz |
Ve senden önce, vahyettiğimiz rical (erkekler)den başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline (daimî zikrin sahiplerine) sorun.
ENBİYÂ SURESİ 7. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Şayet bilmiyorsanız, bunu bilenlere sorunuz.
Suat Yıldırım