ENBİYÂ SURESİ 76. Ayeti Ahmet Varol Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَنُوحًا إِذْ نَادَى مِن قَبْلُ فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ ﴿٧٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve nûhan
iz
nâdâ
min kablu
festeceb-nâ (fe istecebnâ)
lehu
fe
necceynâ-hu
ve ehle-hu
min el kerbi
el azîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve nûhan | ve Nuh |
iz | olduğu zaman |
nâdâ | nida etti, çağırdı, dua etti |
min kablu | önceden, daha önce |
festeceb-nâ (fe istecebnâ) | böylece, bunun üzerine icabet ettik |
lehu | ona |
fe | o zaman, böylece |
necceynâ-hu | biz onu kurtardık |
ve ehle-hu | ve onun ehlini (ailesini) |
min el kerbi | şiddetli üzüntüden |
el azîmi | büyük, azîm |
Ve Nuh (A.S), daha önce nida etmişti (seslenmiş, dua etmişti). Bunun üzerine ona icabet ettik (duasını kabul ettik). Böylece onu ve ehlini (ailesini) büyük bir üzüntüden kurtardık.
ENBİYÂ SURESİ 76. Ayeti Ahmet Varol Meali
Nuh da daha önce yakarmıştı. Biz onun duasını kabul etmiş, böylece onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
Ahmet Varol