Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَدَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ إِذْ يَحْكُمَانِ فِي الْحَرْثِ إِذْ نَفَشَتْ فِيهِ غَنَمُ الْقَوْمِ وَكُنَّا لِحُكْمِهِمْ شَاهِدِينَ ﴿٧٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve dâvude ve suleymâne iz yahkumâni el harsi iz nefeşet fî-hi ganemu el kavmi ve kun-nâ li hukmi-him şâhidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve dâvude ve Davut
ve suleymâne ve Süleyman
iz yahkumâni ikisi hüküm veriyordu
içinde
el harsi ekin
iz nefeşet hayvanlar geceleyin (çobansız olarak) yayılmıştı
fî-hi içinde, hakkında
ganemu koyunlar
el kavmi kavmi
ve kun-nâ ve biz olduk
li hukmi-him onların hükmüne
şâhidîne şahitler, şahit olanlar

Dâvud (a.s) ve Süleyman (a.s), bir kavmin koyunlarının gece (çobansız olarak) içinde yayılıp otladığı ekinler hakkında hüküm veriyorlardı. Ve Biz, onların hükmüne şahittik.

ENBİYÂ SURESİ 78. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Davûd ve Süleyman'ı da hatırla, hani bir vakit bir kavmin koyunlarının yayıldığı ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı ve biz de onların hükmüne şahitler idik.

Abdullah Parlıyan