ENBİYÂ SURESİ 78. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَدَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ إِذْ يَحْكُمَانِ فِي الْحَرْثِ إِذْ نَفَشَتْ فِيهِ غَنَمُ الْقَوْمِ وَكُنَّا لِحُكْمِهِمْ شَاهِدِينَ ﴿٧٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve dâvude
ve suleymâne
iz yahkumâni
fî
el harsi
iz nefeşet
fî-hi
ganemu
el kavmi
ve kun-nâ
li hukmi-him
şâhidîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve dâvude | ve Davut |
ve suleymâne | ve Süleyman |
iz yahkumâni | ikisi hüküm veriyordu |
fî | içinde |
el harsi | ekin |
iz nefeşet | hayvanlar geceleyin (çobansız olarak) yayılmıştı |
fî-hi | içinde, hakkında |
ganemu | koyunlar |
el kavmi | kavmi |
ve kun-nâ | ve biz olduk |
li hukmi-him | onların hükmüne |
şâhidîne | şahitler, şahit olanlar |
Dâvud (a.s) ve Süleyman (a.s), bir kavmin koyunlarının gece (çobansız olarak) içinde yayılıp otladığı ekinler hakkında hüküm veriyorlardı. Ve Biz, onların hükmüne şahittik.
ENBİYÂ SURESİ 78. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Davud ve Süleyman'ı da (an). Bir zaman, bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı: bir gurup insanın koyun sürüsü, geceleyin başıboş bir vaziyette bu ekinin içine dağılıp ziyan vermişti. Biz onların hükmünü görüp bilmekte idik.
Harun Yıldırım