ENBİYÂ SURESİ 81. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
وَلِسُلَيْمَانَ الرِّيحَ عَاصِفَةً تَجْرِي بِأَمْرِهِ إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِمِينَ ﴿٨١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve
li suleymâne
er rîha
âsıfeten
tecrî
bi emri-hî
ilâ el ardı
elletî
bârak-nâ
fî-hâ
ve kun-nâ
bi kulli şey'in
âlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
li suleymâne | Süleyman için |
er rîha | rüzgâr |
âsıfeten | fırtına |
tecrî | akar, gider |
bi emri-hî | onun emriyle |
ilâ el ardı | o yere |
elletî | ki o |
bârak-nâ | bereketli kıldık |
fî-hâ | orada |
ve kun-nâ | ve biz olduk |
bi kulli şey'in | herşeyi |
âlimîne | bilenler |
Ve fırtınalı rüzgâr, Hz. Süleyman içindi. (Rüzgâr), bereketli kıldığımız oradaki yerlere onun emriyle giderdi. Ve Biz, herşeyi bileniz (biliriz).
ENBİYÂ SURESİ 81. Ayeti Ali Ünal Meali
Süleyman’ın emrine de fırtına şeklinde esen rüzgârı âmâde kıldık. O, Süleyman’ın emriyle, insanlar için bereketler ve feyizlerle donattığımız (Şam) bölgesine doğru eser (ve O’nu götürür getirirdi.) Biz, her şeyi (gerçek mahiyeti ve bütün hususiyetleriyle) bilmekteyiz.
Ali Ünal