Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


وَلِسُلَيْمَانَ الرِّيحَ عَاصِفَةً تَجْرِي بِأَمْرِهِ إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِمِينَ ﴿٨١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve li suleymâne er rîha âsıfeten tecrî bi emri-hî ilâ el ardı elletî bârak-nâ fî-hâ ve kun-nâ bi kulli şey'in âlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ve
li suleymâne Süleyman için
er rîha rüzgâr
âsıfeten fırtına
tecrî akar, gider
bi emri-hî onun emriyle
ilâ el ardı o yere
elletî ki o
bârak-nâ bereketli kıldık
fî-hâ orada
ve kun-nâ ve biz olduk
bi kulli şey'in herşeyi
âlimîne bilenler

Ve fırtınalı rüzgâr, Hz. Süleyman içindi. (Rüzgâr), bereketli kıldığımız oradaki yerlere onun emriyle giderdi. Ve Biz, herşeyi bileniz (biliriz).

ENBİYÂ SURESİ 81. Ayeti Harun Yıldırım Meali

Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.

Harun Yıldırım