ENBİYÂ SURESİ 9. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنجَيْنَاهُمْ وَمَن نَّشَاء وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ ﴿٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
summe
sadaknâ-hum
el va'de
fe enceynâ-hum
ve men
neşâu
ve ehlek-nâ
el musrifîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
sadaknâ-hum | onlara sadık kaldık |
el va'de | vaad |
fe enceynâ-hum | böylece onları kurtardık |
ve men | ve kimse, kişi |
neşâu | biz diledik |
ve ehlek-nâ | ve biz helâk ettik |
el musrifîne | müsrifler, israf edenler, haddi aşanlar |
Sonra onlara olan vaade, sadık kaldık. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve müsrifleri (haddi aşanları) helâk ettik.
ENBİYÂ SURESİ 9. Ayeti Ali Ünal Meali
Onlara (yardım ve zafer va’dettik); va’ dimizde durduk ve hem onları hem de beraberlerinde bulunan ve kurtulmalarını dilediğimiz mü’minleri kurtardık; (kendilerine verilen hayat, akıl ve kabiliyetler gibi bütün sermayeleri boşa harcayıp) haddi aşkın davrananları ise helâk ettik.
Ali Ünal