ENBİYÂ SURESİ 9. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنجَيْنَاهُمْ وَمَن نَّشَاء وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ ﴿٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
summe
sadaknâ-hum
el va'de
fe enceynâ-hum
ve men
neşâu
ve ehlek-nâ
el musrifîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
sadaknâ-hum | onlara sadık kaldık |
el va'de | vaad |
fe enceynâ-hum | böylece onları kurtardık |
ve men | ve kimse, kişi |
neşâu | biz diledik |
ve ehlek-nâ | ve biz helâk ettik |
el musrifîne | müsrifler, israf edenler, haddi aşanlar |
Sonra onlara olan vaade, sadık kaldık. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve müsrifleri (haddi aşanları) helâk ettik.
ENBİYÂ SURESİ 9. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Sonra da onlara verdiğimiz sözü doğrulukla yerine getirdik. Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, (inkârda, sapıklık ve azgınlıkta) aşırı gidenleri ise yok ettik.
Celal Yıldırım