Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.


ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنجَيْنَاهُمْ وَمَن نَّشَاء وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ ﴿٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

summe sadaknâ-hum el va'de fe enceynâ-hum ve men neşâu ve ehlek-nâ el musrifîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
summe sonra
sadaknâ-hum onlara sadık kaldık
el va'de vaad
fe enceynâ-hum böylece onları kurtardık
ve men ve kimse, kişi
neşâu biz diledik
ve ehlek-nâ ve biz helâk ettik
el musrifîne müsrifler, israf edenler, haddi aşanlar

Sonra onlara olan vaade, sadık kaldık. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve müsrifleri (haddi aşanları) helâk ettik.

ENBİYÂ SURESİ 9. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Sonra, onlara verdiğimiz sözde sadık kaldık/sözü yerine getirdik; onları ve dilediklerimizi (onlarla birlikte inananları) kurtardık, aşırı gidenleri de imha ettik.

Sadık Türkmen