ENBİYÂ SURESİ 94. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 112 âyettir. “Enbiyâ”, peygamberler demektir.
فَمَن يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا كُفْرَانَ لِسَعْيِهِ وَإِنَّا لَهُ كَاتِبُونَ ﴿٩٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe men
ya'mel
min es sâlihâti
ve huve
mu'minun
fe lâ kufrâne
li sa'yi-hî
ve innâ
lehu
kâtibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe men | o halde kim |
ya'mel | yapar |
min es sâlihâti | salihat(tan) (nefs tezkiyesi) |
ve huve | ve o |
mu'minun | mü'min (kalbinde îmân yazılı olan) |
fe lâ kufrâne | bundan sonra örtülmez, yok olmaz |
li sa'yi-hî | onun çalışması, gayretleri |
ve innâ | ve muhakkak ki biz |
lehu | onun için, onun, onu |
kâtibûne | yazanlarız |
O halde kim mü’min olarak salihat (nefs tezkiyesi) yaparsa, bundan sonra onun gayretleri (kazandığı dereceler) örtülmez (eksilmez, yok olmaz). Ve muhakkak ki Biz, onu yazanlarız.
ENBİYÂ SURESİ 94. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranışlar yaparsa onun çabasını görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayız.
Harun Yıldırım