ENFÂL SURESİ 12. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
إِذْ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى الْمَلآئِكَةِ أَنِّي مَعَكُمْ فَثَبِّتُواْ الَّذِينَ آمَنُواْ سَأُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُواْ الرَّعْبَ فَاضْرِبُواْ فَوْقَ الأَعْنَاقِ وَاضْرِبُواْ مِنْهُمْ كُلَّ بَنَانٍ ﴿١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
iz yuhî
rabbu-ke
ilâ el melâiketi
ennî
mea-kum
fe sebbitû ellezîne
âmenû
se ulkî
fî kulûbi
ellezîne keferû
er ru'be
fadribû (fe idribû)
fevka
el a'nâkı
vadribû (ve idribû)
min-hum
kulle
benânin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
iz yuhî | vahyetmişti |
rabbu-ke | senin Rabbin |
ilâ el melâiketi | meleklere |
ennî | muhakkak ki ben |
mea-kum | sizinle beraber |
fe sebbitû ellezîne | artık sebat verin, destek olun o kimselere |
âmenû | inananlar, âmenû olanlar |
se ulkî | ilka edeceğim, atacağım, vereceğim |
fî kulûbi | kalplerine |
ellezîne keferû | kâfir olan kimseler |
er ru'be | korku |
fadribû (fe idribû) | artık vurun |
fevka | üzerine |
el a'nâkı | boyunlar |
vadribû (ve idribû) | ve vurun |
min-hum | onlardan, onların |
kulle | tüm, bütün, hepsi |
benânin | parmaklar, parmak uçları |
Senin Rabbin meleklere vahyetmişti: “Muhakkak ki; Ben, sizinle beraberim. Artık âmenû olanlara (Allah’a ulaşmayı dileyenlere) sebat verin (destek olun). Kâfirlerin kalplerine korku vereceğim. Artık boyunlarının üzerine vurun. Ve onların bütün parmaklarına vurun.”
ENFÂL SURESİ 12. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Hani Rabbin, şüphe yok ki ben, sizinleyim, inananları sebât ettirin, kâfirlerin yüreklerine korku salacağım, hadi vurun boyunlarını, vurun onların ellerine, ayaklarına diye meleklere vahyetmedeydi.
Abdulbaki Gölpınarlı