ENFÂL SURESİ 14. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
ذَلِكُمْ فَذُوقُوهُ وَأَنَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابَ النَّارِ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
zâlikum
fe zûkû-hu
ve enne
li el kâfirîne
azâbe en nâri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
zâlikum | işte bu, işte böyle, böylece |
fe zûkû-hu | artık onu tadın |
ve enne | ve muhakkak ki |
li el kâfirîne | kâfirler için vardır |
azâbe en nâri | ateşin azabı |
İşte böylece artık onu tadın! Ve muhakkak ki kâfirlere, ateşin azabı vardır.
ENFÂL SURESİ 14. Ayeti Celal Yıldırım Meali
İşte bunu (bugünkü azabımızı) tadın. Doğrusu kâfirlere bir de (Cehennem) ateşi azabı vardır.
Celal Yıldırım