ENFÂL SURESİ 26. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
وَاذْكُرُواْ إِذْ أَنتُمْ قَلِيلٌ مُّسْتَضْعَفُونَ فِي الأَرْضِ تَخَافُونَ أَن يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُم بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿٢٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve izkurû
iz
entum
kalîlun
mustad'afûne
fî el ardı
tehâfûne
en
yetehattafe-kum en nâsu
fe âvâ-kum
ve eyyede-kum
bi nasri-hî
ve razaka-kum
min et tayyibâtî
lealle-kum
teşkurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izkurû | ve hatırlayın |
iz | olduğu zaman |
entum | siz |
kalîlun | az |
mustad'afûne | güçsüz, aciz, hakir görülen kimseler |
fî el ardı | yeryüzünde |
tehâfûne | korkuyorsunuz |
en | ... olması |
yetehattafe-kum en nâsu | insanların sizi kıskıvrak tutması, yakalaması |
fe âvâ-kum | o zaman sizi barındırdı |
ve eyyede-kum | ve sizi destekledi |
bi nasri-hî | onun yardımı ile |
ve razaka-kum | ve size rızıklar verdi |
min et tayyibâtî | temiz, helal şeylerden |
lealle-kum | umulur ki böylece siz |
teşkurûne | şükredersiniz |
Ve siz; yeryüzünde az (sayıda) olduğunuzu, aciz, güçsüz olduğunuzu hatırlayın. İnsanların sizi yakalamasından korkuyordunuz. O zaman sizi barındırdı (yer sahibi yaptı) ve sizi yardımı ile destekledi ve sizi tayyib rızıkla (helâl, temiz rızıklardan) rızıklandırdı. Umulur ki böylece siz şükredersiniz.
ENFÂL SURESİ 26. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Düşünün ki bir zaman siz dünyada az ve zayıf idiniz. Öyle ki insanların sizi tutup kapacağından endişe ediyordunuz. Bu halde iken Allah size yer yurt nasib etti, sizi yardımıyla destekledi, sizi temiz ve helâl şeylerle rızıklandırdı, ta ki şükredesiniz.
Suat Yıldırım