Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.


وَإِذْ قَالُواْ اللَّهُمَّ إِن كَانَ هَذَا هُوَ الْحَقَّ مِنْ عِندِكَ فَأَمْطِرْ عَلَيْنَا حِجَارَةً مِّنَ السَّمَاء أَوِ ائْتِنَا بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve iz kâlû allâhumme in kâne hâzâ huve el hakka min indi-ke fe emtir aleynâ hıcâraten min es semâi ev i'ti-nâ bi azâbin elîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve iz ve olmuştu
kâlû allâhumme onlar "Allah'ım" dediler
in eğer, ise
kâne idi, oldu
hâzâ bu
huve el hakka o hak, gerçek
min indi-ke senin katından
fe emtir o zaman yağdır
aleynâ üzerimize
hıcâraten taş
min es semâi gökten, semadan
ev i'ti-nâ veya bize getir
bi azâbin elîmin acı azabı

Ve onlar: “Allah’ım şâyet bu (Kur’ân-ı Kerim), o hak olan (Kitap), Senin indinden ise o zaman üzerimize semadan taş yağdır veya bize acı azabı getir.” demişlerdi.

ENFÂL SURESİ 32. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Ve bir de şöyle derlerdi: “Ey Allah'ımız! Eğer bu gerçekten senin katından indirilen gerçeğin kendisi ise, o zaman gökten taş yağdır başımıza, yahut daha can yakıcı bir azap çıkar karşımıza.”

Abdullah Parlıyan