Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.


وَمَا لَهُمْ أَلاَّ يُعَذِّبَهُمُ اللّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَا كَانُواْ أَوْلِيَاءهُ إِنْ أَوْلِيَآؤُهُ إِلاَّ الْمُتَّقُونَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿٣٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ lehum ellâ yuazzibe-hum allâhu ve hum yasuddûne an el mescidi el harâmi ve mâ kânû evliyâe-hû in ... illâ evliyâu-hû el muttakûne ve lâkinne eksere-hum lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ lehum ve niçin, neden onlar
ellâ olmasın
yuazzibe-hum allâhu Allah onları azaplandırır
ve hum ve onlar
yasuddûne men ediyorlar, engel oluyorlar
an el mescidi el harâmi Mescid-i Haram'dan
ve ve
mâ kânû olmadı, değil
evliyâe-hû onun dostları
in ... illâ ancak, sadece
evliyâu-hû onun dostları
el muttakûne takva sahipleri
ve lâkinne ve fakat, ama, lâkin
eksere-hum onların çoğu
lâ ya'lemûne bilmezler

Ve onlar, Mecsid-i Haram’dan men ediyorlarken (engel oluyorlarken) ve onlar, O’nun (Allah’ın) dostları değilken; Allah, niçin onlara azap etmesin? O’nun dostları ancak takva sahibi olanlardır. Ve fakat, onların çoğu bilmezler.

ENFÂL SURESİ 34. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Onlar, mü’minleri Kâbe yolundan geri çevirirlerken, engeller çıkarırken, Allah’ın onları cezalandırmaması için bir imtiyazları mı var? Onlar Mescidi Haram’ın mütevellisi de değildirler. Mescid-i Haram’ın hizmetinde görevli olanlar, yalnızca Allah’a sığınanlar, emirlerine yapışanlar, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerdir, müttakilerdir, takvâ sahipleridir. Fakat onların çoğu bunu bilmez.

Ahmet Tekin