ENFÂL SURESİ 34. Ayeti Kadri Çelik Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
وَمَا لَهُمْ أَلاَّ يُعَذِّبَهُمُ اللّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَا كَانُواْ أَوْلِيَاءهُ إِنْ أَوْلِيَآؤُهُ إِلاَّ الْمُتَّقُونَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ ﴿٣٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ lehum
ellâ
yuazzibe-hum allâhu
ve hum
yasuddûne
an el mescidi el harâmi
ve
mâ kânû
evliyâe-hû
in ... illâ
evliyâu-hû
el muttakûne
ve lâkinne
eksere-hum
lâ ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ lehum | ve niçin, neden onlar |
ellâ | olmasın |
yuazzibe-hum allâhu | Allah onları azaplandırır |
ve hum | ve onlar |
yasuddûne | men ediyorlar, engel oluyorlar |
an el mescidi el harâmi | Mescid-i Haram'dan |
ve | ve |
mâ kânû | olmadı, değil |
evliyâe-hû | onun dostları |
in ... illâ | ancak, sadece |
evliyâu-hû | onun dostları |
el muttakûne | takva sahipleri |
ve lâkinne | ve fakat, ama, lâkin |
eksere-hum | onların çoğu |
lâ ya'lemûne | bilmezler |
Ve onlar, Mecsid-i Haram’dan men ediyorlarken (engel oluyorlarken) ve onlar, O’nun (Allah’ın) dostları değilken; Allah, niçin onlara azap etmesin? O’nun dostları ancak takva sahibi olanlardır. Ve fakat, onların çoğu bilmezler.
ENFÂL SURESİ 34. Ayeti Kadri Çelik Meali
Yoksa Mescid-i Haram'a girmekten men ederlerken Allah onlara niçin azap etmesin? Hâlbuki onun (Mescid-i Haram'ın) mütevellileri (ehil yöneticileri de) değildirler. Onun mütevellileri muttakilerden başkası değildir. Velâkin onların birçokları bilmezler.
Kadri Çelik