Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.


وَمَا كَانَ صَلاَتُهُمْ عِندَ الْبَيْتِ إِلاَّ مُكَاء وَتَصْدِيَةً فَذُوقُواْ الْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ ﴿٣٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ kâne salâtu-hum inde el beyti illâ mukâen ve tasdiyeten fe zûkû el azâbe bi-mâ kuntum tekfurûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ kâne ve olmadı
salâtu-hum onların ibadetleri
inde el beyti beytin yanında
illâ ...den başka, ancak
mukâen ıslık çalarak
ve tasdiyeten ve alkışlayarak, el çırparak
fe zûkû o halde, artık tadın
el azâbe azabı
bi-mâ şey(ler) sebebiyle
kuntum oldunuz
tekfurûne inkâr ediyorsunuz

Ve onların salâtları (duaları, ibadetleri) beytin (Allah’ın evinin) yanında ıslık çalmak ve el çırpmadan başka birşey olmadı. Artık inkâr etmiş olduğunuz şeyler sebebiyle azabı tadın!

ENFÂL SURESİ 35. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Onların (müşriklerin), Kâbe’nin yanında kıldıkları namazları (ibadetleri/duaları) ıslık çalıp el çırpmak gibi bir şeydir. Öyle ise (ey müşrikler), inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı.

Sadık Türkmen