ENFÂL SURESİ 43. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
إِذْ يُرِيكَهُمُ اللّهُ فِي مَنَامِكَ قَلِيلاً وَلَوْ أَرَاكَهُمْ كَثِيرًا لَّفَشِلْتُمْ وَلَتَنَازَعْتُمْ فِي الأَمْرِ وَلَكِنَّ اللّهَ سَلَّمَ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
iz
yurîke-hum allâhu
fî menâmi-ke
kalîlen
ve lev
erâke-hum
kesîran
le feşiltum
ve le tenâza'tum
fîl emri
ve lâkinne allâhe
selleme
inne-hu
alîmun
bi zâti es sudûri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
iz | olduğu zaman |
yurîke-hum allâhu | Allah sana onları gösteriyor |
fî menâmi-ke | senin uykunda |
kalîlen | az |
ve lev | ve eğer, şayet |
erâke-hum | onları sana gösterdi |
kesîran | çok |
le feşiltum | mutlaka tedirgin olurdunuz, yılgın düşerdiniz |
ve le tenâza'tum | ve elbette anlaşmazlığa (nizaya) düşerdiniz |
fîl emri | emir hakkında |
ve lâkinne allâhe | ve fakat Allah |
selleme | salim kıldı, selâmete çıkardı |
inne-hu | muhakkak ki o, çünkü o |
alîmun | en iyi bilen |
bi zâti es sudûri | göğüslerde olanı, sinelerde olanı |
Allah, sana uykuda onları az olarak gösteriyordu. Ve şâyet sana onları çok gösterseydi mutlaka tedirgin olurdunuz ve elbette emir hakkında nizaya (anlaşmazlığa) düşerdiniz. Ve fakat Allah, sizi salim kıldı (selâmete çıkardı). Muhakkak ki Allah, göğüslerde olanı bilendir.
ENFÂL SURESİ 43. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Allâh, sana onları uykunda az gösteriyordu. Eğer sana onları çok gösterseydi, çekinirdiniz ve (savaş) iş(in)de çekişirdiniz. Fakat Allâh, (sizi bundan) kurtardı. Doğrusu O, göğüslerin özünü bilir.
Süleyman Ateş