Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.


وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ ﴿٦٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve eıddû lehum mâsteta'tum (mâ isteta'tum) min kuvvetin ve min rıbâti el hayli turhibûne bi-hi aduvve allâhi ve aduvve-kum ve âharîne min dûni-him lâ ta'lemûne-hum allâhu ya'lemu-hum ve mâ tunfikû min şey'in fî sebîlillâhi (fî sebîli allâhi) yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve eıddû ve hazırlayın
lehum onlar için
mâsteta'tum (mâ isteta'tum) gücünüz ne kadar yeterse
min kuvvetin kuvvetten, güçten
ve min rıbâti el hayli ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan
turhibûne korkutun
bi-hi onunla
aduvve allâhi Allah'ın düşmanları
ve aduvve-kum ve sizin düşmanlarınız
ve âharîne ve diğerleri
min dûni-him onlardan başka
lâ ta'lemûne-hum siz onları bilmezsiniz
allâhu Allah
ya'lemu-hum onları bilir
ve mâ ve ne
tunfikû infâk edersiniz, verirsiniz
min şey'in bir şey, bir şeyden
fî sebîlillâhi (fî sebîli allâhi) Allah'ın yolunda
yuveffe vefa edilir, ödenir
ileykum size
ve entum ve siz
lâ tuzlemûne zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğratılmazsınız

Onlara karşı kuvvetiniz (gücünüz) ne kadar yeterse ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan hazırlayın! Onunla Allah’ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı ve onlardan başka diğerlerini korkutun. Siz onları bilmezsiniz, Allah onları bilir. Allah’ın yolunda her ne infâk ederseniz, size vefa edilir (ödenir) ve siz zulmedilmezsiniz (haksızlığa uğratılmazsınız).

ENFÂL SURESİ 60. Ayeti Ali Ünal Meali

(Ey mü’minler!) Düşmanlarınıza karşı bütün imkânlarınızı seferber ederek kuvvet hazırlayın ve savaş atları yetiştirin. Böylece, Allah’ın düşmanlarını (doğrudan Din’e düşman olanları), sizin düşmanlarınızı ve daha başka kim olduklarını ve düşmanlık derecelerini sizin bilmeyip de Allah’ın bildiği düşmanları korkutun; karşılarında caydırıcı güç olun. (Bu husus da dahil olmak üzere,) Allah yolunda her ne harcarsanız, karşılığı size eksiksiz ödenir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız.

Ali Ünal