ENFÂL SURESİ 60. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ ﴿٦٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve eıddû | ve hazırlayın |
lehum | onlar için |
mâsteta'tum (mâ isteta'tum) | gücünüz ne kadar yeterse |
min kuvvetin | kuvvetten, güçten |
ve min rıbâti el hayli | ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan |
turhibûne | korkutun |
bi-hi | onunla |
aduvve allâhi | Allah'ın düşmanları |
ve aduvve-kum | ve sizin düşmanlarınız |
ve âharîne | ve diğerleri |
min dûni-him | onlardan başka |
lâ ta'lemûne-hum | siz onları bilmezsiniz |
allâhu | Allah |
ya'lemu-hum | onları bilir |
ve mâ | ve ne |
tunfikû | infâk edersiniz, verirsiniz |
min şey'in | bir şey, bir şeyden |
fî sebîlillâhi (fî sebîli allâhi) | Allah'ın yolunda |
yuveffe | vefa edilir, ödenir |
ileykum | size |
ve entum | ve siz |
lâ tuzlemûne | zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğratılmazsınız |
Onlara karşı kuvvetiniz (gücünüz) ne kadar yeterse ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan hazırlayın! Onunla Allah’ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı ve onlardan başka diğerlerini korkutun. Siz onları bilmezsiniz, Allah onları bilir. Allah’ın yolunda her ne infâk ederseniz, size vefa edilir (ödenir) ve siz zulmedilmezsiniz (haksızlığa uğratılmazsınız).
ENFÂL SURESİ 60. Ayeti Celal Yıldırım Meali
(Ey Müslümanlar!) Onlara karşı gücünüzün yettiğince her türlü kuvveti ve (savaş için) beslenen atları (gereken araçları) hazırlayın. Bununla hem Allah'ın düşmanlarını, hem sizin düşmanlarınızı ve sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği diğer düşmanları korkutup yıldırırsınız. Allah yolunda her ne harcarsanız, (karşılığı) size tastamam ödenir, hiç de haksızlığa uğramazsınız.
Celal Yıldırım