ENFÂL SURESİ 60. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ ﴿٦٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve eıddû | ve hazırlayın |
lehum | onlar için |
mâsteta'tum (mâ isteta'tum) | gücünüz ne kadar yeterse |
min kuvvetin | kuvvetten, güçten |
ve min rıbâti el hayli | ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan |
turhibûne | korkutun |
bi-hi | onunla |
aduvve allâhi | Allah'ın düşmanları |
ve aduvve-kum | ve sizin düşmanlarınız |
ve âharîne | ve diğerleri |
min dûni-him | onlardan başka |
lâ ta'lemûne-hum | siz onları bilmezsiniz |
allâhu | Allah |
ya'lemu-hum | onları bilir |
ve mâ | ve ne |
tunfikû | infâk edersiniz, verirsiniz |
min şey'in | bir şey, bir şeyden |
fî sebîlillâhi (fî sebîli allâhi) | Allah'ın yolunda |
yuveffe | vefa edilir, ödenir |
ileykum | size |
ve entum | ve siz |
lâ tuzlemûne | zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğratılmazsınız |
Onlara karşı kuvvetiniz (gücünüz) ne kadar yeterse ve bağlanan (savaş için beslenen) atlardan hazırlayın! Onunla Allah’ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı ve onlardan başka diğerlerini korkutun. Siz onları bilmezsiniz, Allah onları bilir. Allah’ın yolunda her ne infâk ederseniz, size vefa edilir (ödenir) ve siz zulmedilmezsiniz (haksızlığa uğratılmazsınız).
ENFÂL SURESİ 60. Ayeti Süleyman Ateş Meali
Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihâd için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın. Bununla Allâh'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allâh'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allâh yolunda ne harcarsanız tam olarak size ödenir, hiç haksızlığa uğratılmazsınız.
Süleyman Ateş