ENFÂL SURESİ 7. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Medine döneminde hicretin ikinci yılında Bedir savaşından sonra inmiştir. 75 âyettir. Sûre, adını ilk ayetteki “el-Enfâl” kelimesinden almıştır. “Enfâl”, savaş ganimetleri demektir.
وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتِيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللّهُ أَن يُحِقَّ الحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ ﴿٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve iz yaıdu-kum allâhu
ihdâ et tâifeteyni
enne-hâ
lekum
ve teveddûne
enne
gayra
zâti eş şevketi
tekûnu
lekum
ve yurîdu allâhu
en yuhıkka el hakka
bi kelimâti-hî
ve yaktaa (en yaktaa)
dâbira el kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz yaıdu-kum allâhu | ve Allah size vaadediyordu |
ihdâ et tâifeteyni | iki taifeden (topluluktan) biri |
enne-hâ | onun olduğu, olması |
lekum | sizin |
ve teveddûne | ve temenni ediyorsunuz, diliyorsunuz |
enne | olduğunu, olmasını |
gayra | başka, diğer, ... olmayan |
zâti eş şevketi | silâh sahibi |
tekûnu | olması |
lekum | sizin |
ve yurîdu allâhu | ve Allah istiyor |
en yuhıkka el hakka | hakkın gerçekleşmesi |
bi kelimâti-hî | onun kelimeleri, sözleri ile |
ve yaktaa (en yaktaa) | ve kesiyor (kesilmesi) |
dâbira el kâfirîne | kâfirlerin arkası, neslin devamı |
Ve Allah, iki taifeden birinin sizin olmasını, size vaadediyordu. Ve siz, silâhsız olanın (silâh sahibi olmayanın) sizin olmasını temenni ediyorsunuz. Ve Allah (da) O’nun (Kendi) sözleri ile hakkın gerçekleşmesini ve kâfirlerin arkasının (neslin devamının) kesilmesini istiyor.
ENFÂL SURESİ 7. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını, arkasını kesmeyi istiyordu.
Yaşar Nuri Öztürk