Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُوْلَئِكَ هُوَ يَبُورُ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

men kâne yurîdu el izzete fe li allâhi el izzetu cemîan ileyhi yes'adu el kelimu et tayyibu ve el amelu es sâlihu yerfeu-hu ve ellezîne yemkurûne es seyyiâti lehum azâbun şedîdun ve mekru ulâike huve yebûru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
men kim, kimse
kâne oldu
yurîdu istiyor
el izzete izzet
fe artık, işte
li allâhi Allah'a ait
el izzetu izzet
cemîan hepsi, bütün, tamamen
ileyhi ona
yes'adu yükselir, erişir
el kelimu söz, kelime
et tayyibu temiz, güzel
ve el amelu es sâlihu ve salih amel (nefs tezkiyesi)
yerfeu-hu onu yükseltir
ve ellezîne ve onlar
yemkurûne hile yaparlar, tuzak kurarlar
es seyyiâti kötülükler, günahlar
lehum onlara, onlar için vardır
azâbun azap
şedîdun şiddetli
ve mekru ve hile, düzen
ulâike işte onlar, onlar
huve o
yebûru helâk olur, boşa gider

Kim izzet istediyse, işte izzet tamamen Allah’a aittir. Güzel kelimeler (sözler), O’na erişir. Onu, salih amel (nefs tezkiyesi) yükseltir. Kötülüklerle tuzak kuranlar; onlar için şiddetli azap vardır. Ve onların tuzakları boşa gider.

FÂTIR SURESİ 10. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Kim yücelik ve üstünlük dilerse bilsin ki, yücelik ve üstünlük yalnız Allah'a aittir. Bütün güzel sözler O'na yükselir, bütün doğru ve yararlı işleri O yüceltir. Sinsi şekilde kötü fiiller tasarlayanlara gelince, onları şiddetli bir azap beklemektedir ve onların bütün tertipleri de, yok olup gitmeye mahkumdur.

Abdullah Parlıyan