FÂTIR SURESİ 10. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.
مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُوْلَئِكَ هُوَ يَبُورُ ﴿١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
men | kim, kimse |
kâne | oldu |
yurîdu | istiyor |
el izzete | izzet |
fe | artık, işte |
li allâhi | Allah'a ait |
el izzetu | izzet |
cemîan | hepsi, bütün, tamamen |
ileyhi | ona |
yes'adu | yükselir, erişir |
el kelimu | söz, kelime |
et tayyibu | temiz, güzel |
ve el amelu es sâlihu | ve salih amel (nefs tezkiyesi) |
yerfeu-hu | onu yükseltir |
ve ellezîne | ve onlar |
yemkurûne | hile yaparlar, tuzak kurarlar |
es seyyiâti | kötülükler, günahlar |
lehum | onlara, onlar için vardır |
azâbun | azap |
şedîdun | şiddetli |
ve mekru | ve hile, düzen |
ulâike | işte onlar, onlar |
huve | o |
yebûru | helâk olur, boşa gider |
Kim izzet istediyse, işte izzet tamamen Allah’a aittir. Güzel kelimeler (sözler), O’na erişir. Onu, salih amel (nefs tezkiyesi) yükseltir. Kötülüklerle tuzak kuranlar; onlar için şiddetli azap vardır. Ve onların tuzakları boşa gider.
FÂTIR SURESİ 10. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Kim yücelik ve üstünlük dilerse bilsin ki, yücelik ve üstünlük yalnız Allah'a aittir. Bütün güzel sözler O'na yükselir, bütün doğru ve yararlı işleri O yüceltir. Sinsi şekilde kötü fiiller tasarlayanlara gelince, onları şiddetli bir azap beklemektedir ve onların bütün tertipleri de, yok olup gitmeye mahkumdur.
Abdullah Parlıyan