Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


وَمَا يَسْتَوِي الْأَحْيَاء وَلَا الْأَمْوَاتُ إِنَّ اللَّهَ يُسْمِعُ مَن يَشَاء وَمَا أَنتَ بِمُسْمِعٍ مَّن فِي الْقُبُورِ ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ yestevî el ahyâu ve lâ el emvâtu inne allâhe yusmiu men yeşâu ve mâ ente bi musmiin men fî el kubûri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ yestevî ve musavî, eşit değil
el ahyâu hayy, diri, canlı
ve lâ ve değil, olmaz
el emvâtu ölüler
inne allâhe muhakkak ki Allah
yusmiu işittirir
men kim, kimse, kişi
yeşâu diler
ve mâ ve değil, olmaz
ente sen
bi ile
musmiin işittiren (işittirici)
men kim, kimse, kişi
fî el kubûri kabirlerde

Ve hayy (diri) olanlar ve ölüler eşit olmaz. Muhakkak ki Allah, dilediğine işittirir. Ve sen, kabirlerde (mezarlarda) olanlara işittirici değilsin.

FÂTIR SURESİ 22. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Dirilerle ölüler hiç de bir olmaz, (hülâsa müminlerle kâfirler müsavi değildir). Doğrusu Allah dilediği kimseye (hakkı kabul ettirir) işittirirse de sen, kabirde bulunanlara (kalbleri ölü kâfirlere) işittirecek değilsin.

Ali Fikri Yavuz