Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


وَمِنَ النَّاسِ وَالدَّوَابِّ وَالْأَنْعَامِ مُخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ كَذَلِكَ إِنَّمَا يَخْشَى اللَّهَ مِنْ عِبَادِهِ الْعُلَمَاء إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ غَفُورٌ ﴿٢٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve min en nâsi ve ed devâbbi ve el en'âmi muhtelifun elvânu-hu kezâlike innemâ yahşâllâhe (yahşâ allâhe) min ibâdi-hi el ulemâu inne allâhe azîzun gafûrun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve min en nâsi ve insanlardan
ve ed devâbbi ve davarlar
ve el en'âmi ve hayvanlar
muhtelifun muhtelif, çeşitli
elvânu-hu onun renkleri
kezâlike işte böyle, bunun gibi
innemâ sadece, ancak
yahşâllâhe (yahşâ allâhe) Allah'a (karşı) huşû duyarlar
min ibâdi-hi kullarından
el ulemâu ulemalar, âlimler
inne allâhe muhakkak ki Allah
azîzun üstün ve güçlü olan
gafûrun gafûr, mağfiret eden, günahları sevaba çeviren

Ve bunun gibi insanlardan, davarlardan, yürüyen hayvanlardan da çeşitli renkte olanlar vardır. Ancak kullarından ulema (âlimler), Allah’a karşı huşû duyar. Muhakkak ki Allah; Azîz’dir (üstün, yüce), Gafûr’dur (mağfiret eden).

FÂTIR SURESİ 28. Ayeti Mustafa İslamoğlu Meali

Dahası insanlar, (vahşi) canlılar ve evcil hayvanlar da (uyumlu) bir farklılığın renklerini taşıyorlar. İşte (kullar da farklılıkta) böyledir ve Allah'a kulları içinde yalnızca (bunun hikmet ve amacını) bilenler hakkıyla saygı duyarlar: çünkü Allah çok üstün ve yücedir, tarifsiz bir bağışlayıcıdır.

Mustafa İslamoğlu