Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَّن تَبُورَ ﴿٢٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne yetlûne kitâbe allâhi ve ekâmû es salâte ve enfekû mimmâ (min mâ) razaknâ-hum sirran ve alâniyeten yercûne ticâraten len tebûre
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak ki
ellezîne o kimseler, onlar
yetlûne okuyorlar, okurlar
kitâbe allâhi Allah'ın kitabı
ve ekâmû es salâte ve namazı ikame ettiler
ve enfekû ve infâk ettiler
mimmâ (min mâ) şeylerden
razaknâ-hum onları rızıklandırdık
sirran sır, gizli olarak
ve alâniyeten ve alenî, açık olarak
yercûne ümit ederler, umarlar
ticâraten ticaret, kazanç
len tebûre asla kesilmeyecek olan, devam edecek olan

Muhakkak ki Allah’ın Kitabı’nı okuyanlar, namazı ikame edenler, onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık infâk edenler, asla kesilmeyecek (devam edecek) bir ticaret (kazanç) ümit ederler.

FÂTIR SURESİ 29. Ayeti Ali Ünal Meali

Allah’ın Kitabı’nı gerektiği gibi okuyan (ve dolayısıyla O’na tesbih, tahmid, tekbir ve tehlilde bulunan), namazı bütün şartlarına riayet ederek, aksatmadan ve vaktinde kılan ve kendilerine rızk olarak ne lütfetmişsek, onun bir miktarını gizli ve açık (Allah rızası için ve kimseyi minnet altında koymadan ihtiyaç sahiplerine geçimlik olarak) verenler, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.

Ali Ünal