FÂTIR SURESİ 3. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.
يَا أَيُّهَا النَّاسُ اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ هَلْ مِنْ خَالِقٍ غَيْرُ اللَّهِ يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاء وَالْأَرْضِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ ﴿٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
yâ eyyuhâ
en nâsu
uzkurû
ni'metallâhi (ni'mete allâhi)
aleykum
hel
min hâlikın
gayrullâhi (gayru allâhi)
yerzuku-kum
min es semâi
ve el ardı
lâ ilâhe
illâ
huve
fe
ennâ
tu'fekûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
en nâsu | insanlar |
uzkurû | zikredin, anın |
ni'metallâhi (ni'mete allâhi) | Allah'ın ni'meti |
aleykum | sizin üzerinize |
hel | (var) mı? |
min hâlikın | bir yaratıcı |
gayrullâhi (gayru allâhi) | Allah'tan başka |
yerzuku-kum | sizi rızıklandırır |
min es semâi | semadan, gökten (göklerden) |
ve el ardı | ve arz, yer |
lâ ilâhe | ilâh yoktur |
illâ | ancak, sadece, ...’den başka |
huve | o |
fe | öyleyse |
ennâ | nasıl |
tu'fekûne | döndürülüyorsunuz |
Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki ni’metini zikredin. Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran, Allah’tan başka bir Halîk (bir Yaratıcı) var mı? O’ndan başka İlâh yoktur. Öyleyse nasıl (îmândan) döndürülüyorsunuz?
FÂTIR SURESİ 3. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın! Düşünün! Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran Allah’tan başka bir yaratıcı mı var? Ondan başka tanrı yoktur. Böyle iken nasıl oluyor da (imandan inkâra) çevriliyorsunuz?
Suat Yıldırım