Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


ثُمَّ أَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذِينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِ وَمِنْهُم مُّقْتَصِدٌ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِإِذْنِ اللَّهِ ذَلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبِيرُ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

summe evresnâ el kitâbe ellezîne astafeynâ min ibâdi-nâ fe min-hum zâlimun li nefsi-hi ve min-hum muktesidun ve min-hum sâbikun bi el hayrâti bi izni allâhi zâlike huve el fadlu el kebîru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
summe sonra
evresnâ varis kıldık
el kitâbe kitap
ellezîne onlar
astafeynâ biz seçtik
min ibâdi-nâ (bizim) kullarımızdan
fe min-hum böylece onlardan bir kısmı
zâlimun zulmeden, zulmedici
li nefsi-hi kendi nefsine
ve min-hum ve onlardan bir kısmı
muktesidun orta yol, orta hal
ve min-hum ve onlardan bir kısmı
sâbikun yarışanlar, öne geçenler
bi el hayrâti hayırlarda
bi izni allâhi Allah'ın izni ile
zâlike işte bu, işte
huve o
el fadlu fazl
el kebîru büyük

Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Böylece onlardan bir kısmı nefsine zulmedicidir, onlardan bir kısmı muktesittir. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlardır. İşte o ki o, büyük fazıldır.

FÂTIR SURESİ 32. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali

Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Böylece onlardan bir kısmı nefsine zulmedicidir, onlardan bir kısmı muktesittir. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlardır. İşte o ki o, büyük fazıldır.

İmam İskender Ali Mihr