FÂTIR SURESİ 37. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.
وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُم مَّا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَن تَذَكَّرَ وَجَاءكُمُ النَّذِيرُ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِن نَّصِيرٍ ﴿٣٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve hum | ve onlar |
yastarihûne | feryat ederler |
fî-hâ | orada |
rabbe-nâ | bizim Rabbimiz, Rabbimiz |
ahric-nâ | bizi çıkar |
na'mel el sâlihan | biz salih amel yapalım |
gayra ellezî | ondan başka |
kun-nâ na'melu | biz yapmış olduk |
e | mi? |
ve lem nuammir-kum | ve size ömür vermedik |
mâ yetezekkeru | tezekkür edebilecek şey |
fî-hi | orada |
men tezekkere | tezekkür edecek kimse |
ve câe-kum | ve size geldi |
en nezîru | nezir, uyarıcı |
fe zûkû | o zaman, o halde tadın |
fe mâ | o zaman, artık yoktur |
li ez zâlimîne | zalimler için |
min nasîrin | (yardımcılardan) bir yardımcı |
Ve onlar, orada feryat ederler: “Rabbimiz bizi (buradan) çıkar, yapmış olduklarımızdan başka (amel) salih amel yapalım.” Size orada (dünyada), tezekkür etmek isteyen kimsenin, tezekkür etmesine yetecek kadar bir ömür vermedik mi? Size nezir gelmedi mi? O halde (azabı) tadın. Artık zalimler için bir yardımcı yoktur.
FÂTIR SURESİ 37. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Feryat edip dururlar orada: "Rabbimiz, çıkar bizi de önceden yaptığımızdan başka şey yapalım. Barışa ve hayra yönelik iyi bir iş yapalım." Sizi biz, öğüt alanın öğüt alacağı bir süre ömürlendirmedik mi? Uyarıcı da geldi size. Hadi, tadın bakalım azabı! Zalimler için hiçbir yardımcı yok artık.
Yaşar Nuri Öztürk