Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.


قُلْ أَرَأَيْتُمْ شُرَكَاءكُمُ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الْأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمَاوَاتِ أَمْ آتَيْنَاهُمْ كِتَابًا فَهُمْ عَلَى بَيِّنَةٍ مِّنْهُ بَلْ إِن يَعِدُ الظَّالِمُونَ بَعْضُهُم بَعْضًا إِلَّا غُرُورًا ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul e raeytum şurakâe-kum ellezîne ted'ûne min dûni allâhi erû-nî mâzâ halakû min el ardı em lehum şirkun fî es semâvâti em âteynâ-hum kitâben fe hum alâ beyyinetin min-hu bel in (in ... illâ) yaıdu ez zâlimûne ba'du-hum ba'dan illâ
(in ... illâ)
gurûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de ki, söyle
e raeytum siz gördünüz mü?
şurakâe-kum sizin ortaklarınız
ellezîne ki onlar
ted'ûne tapıyorsunuz
min dûni allâhi Allah'tan başka
erû-nî bana gösterin
mâzâ ne, neyi
halakû halkettiler, yarattılar
min el ardı yerden, topraktan
em yoksa, veya (öyle) mi
lehum onların vardır
şirkun şirk, ortaklık
fî es semâvâti semalarda, göklerde
em yoksa, veya
âteynâ-hum onlara verdik
kitâben kitap
fe artık, öyleki, ... de, dahi
hum onlar
alâ beyyinetin beyyine üzerinde, delil üzerinde
min-hu ondan
bel hayır
in (in ... illâ) eğer, ... ise (sadece)
yaıdu vaadediyorlar, vaadederler
ez zâlimûne zalimler, zulmedenler
ba'du-hum ba'dan onların bir kısmı bir kısmına, birbirlerine
illâ
(in ... illâ)
ancak, sadece, ...'den başka
: (sadece, ancak)
gurûran aldatma, aldatıcı şeyler

De ki: “Allah’tan başka taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin! Yerden (topraktan) ne halkettiler (yarattılar). Veya onların göklerde ortakları mı var? Yoksa onlara kitap mı verdik de onlar, ondan (o kitaptan) bir beyyine (delil) üzerindeler mi (üzerinde mi oldular)? Hayır, zalimler sadece birbirlerine aldatıcı şeyler vaadederler.”

FÂTIR SURESİ 40. Ayeti Cemal Külünkoğlu Meali

De ki: “Allah'ı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, onlar yerden ne yaratmışlardır?” Yoksa onların göklerde mi bir ortaklığı var, ya da kendilerine bir kitap vermişiz de ondan açık bir delil mi var ellerinde? Hayır, o zalimler, birbirlerini aldatmadan başka bir vaadde bulunmuyorlar!

Cemal Külünkoğlu