FÂTIR SURESİ 41. Ayeti Edip Yüksel Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.
إِنَّ اللَّهَ يُمْسِكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ أَن تَزُولَا وَلَئِن زَالَتَا إِنْ أَمْسَكَهُمَا مِنْ أَحَدٍ مِّن بَعْدِهِ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا ﴿٤١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
inne allâhe
yumsiku
es semâvâti
ve el arda
en tezûlâ
ve le
in zâletâ
in
emseke-humâ
min ehadin
min ba'di-hi
inne-hu
kâne
halîmen
gafûran
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
yumsiku | tutar |
es semâvâti | samalar, gökler |
ve el arda | ve arz, yeryüzü, yer |
en tezûlâ | (ikisinin) zail olması, helâk olması, yok olması |
ve le | ve elbette, mutlaka, gerçekten |
in zâletâ | eğer (ikisi) zail olursa (yok olursa) |
in | sadece |
emseke-humâ | o ikisini tutar |
min ehadin | birisi |
min ba'di-hi | ondan sonra |
inne-hu | muhakkak ki o |
kâne | ... idi, ... oldu, ...dır |
halîmen | halîm |
gafûran | gafur, mağfiret eden, günahları sevaba çeviren |
Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri, zail olurlar diye (zail olmaması için) tutuyor. Gerçekten ikisi de zail olurlarsa (yok olurlarsa), ondan sonra, o ikisini (gökleri ve yeri) O’ndan (Allah’tan) başka tutacak (yoktur). Muhakkak ki O; Halîm’dir, Gafûr’dur (günahları sevaba çeviren).
FÂTIR SURESİ 41. Ayeti Edip Yüksel Meali
ALLAH, gökleri ve yeri kaos içine girmekten alıkoymaktadır. Kaosa girseler O'ndan başka kim onu engelleyebilir? O Şefkatlidir, Bağışlayandır.
Edip Yüksel