FÂTIR SURESİ 43. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 45 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “Fâtır” kelimesinden almıştır. Fâtır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk âyette geçen “el-Melâike” kelimesinden dolayı “Melâike sûresi” diye de anılır.
اسْتِكْبَارًا فِي الْأَرْضِ وَمَكْرَ السَّيِّئِ وَلَا يَحِيقُ الْمَكْرُ السَّيِّئُ إِلَّا بِأَهْلِهِ فَهَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا سُنَّتَ الْأَوَّلِينَ فَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَبْدِيلًا وَلَن تَجِدَ لِسُنَّتِ اللَّهِ تَحْوِيلًا ﴿٤٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
istikbâran | büyüklenerek, kibirlenerek kötülük düzenlediler |
fî el ardı | arzda, yeryüzünde |
ve mekre es seyyii | ve kötülük düzeni, kötü hile |
ve lâ yahîku | ve isabet etmez, ulaşmaz |
ve mekru es seyyii | ve kötülük düzeni, kötü hile |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
bi | ...'e |
ehli-hi | onun sahibi |
fe | artık, öyleyse |
hel | mı, mi? |
yanzurûne | gözlüyorlar (bekliyorlar) |
illâ | ancak, sadece, ...'den başka |
sunnete | sünnet, kanun |
el evvelîne | evvelkiler |
fe | artık, bundan sonra, halbuki |
len tecide | asla bulamazsın |
li sunnetillâhi | Allah'ın sünnetinde |
tebdîlen | bedel, değişiklik |
ve len tecide | ve asla bulamazsın |
li sunnetillâhi | Allah'ın sünnetinde |
tahvîlen | tahvil, dönüşüm, değişme |
Yeryüzünde kibirlendiler ve kötü hile düzenlediler. Oysa kötü hileler, sahibinden başkasına isabet etmez (ulaşmaz). Öyleyse onlar, evvelkilerin sünnetinden başkasını mı gözlüyorlar (bekliyorlar)? Halbuki Allah’ın sünnetinde asla bir tebdil (değişiklik) bulamazsın. Ve Allah’ın sünnetinde asla bir tahvil (değişme) bulamazsın.
FÂTIR SURESİ 43. Ayeti Ali Ünal Meali
Yeryüzünde büyüklük taslamakta, (uyarılara kulak asmayı) kibirlerine yedirememekte ve kötülük planları kurmaktadırlar. Ama kötülük planları, ancak onu kuranların ayağına dolanır. Yoksa, (benzeri planlar içinde olan ve neticede Allah’ın helâk ettiği) önceki topluluklar neyle karşılaşmışlarsa, onlar da aynı sonucu mu bekliyorlar? Allah’ın sünnetinde (toplumların hayatı için koyduğu kaideler, kanunlar bütününde ve onların davranışlarına mukabele tarzında) hiçbir değişiklik bulamazsın. Allah’ın sünnetinde hiçbir başkalık bulamazsın.
Ali Ünal