FETİH SURESİ 15. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır.
سَيَقُولُ الْمُخَلَّفُونَ إِذَا انطَلَقْتُمْ إِلَى مَغَانِمَ لِتَأْخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعْكُمْ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُوا كَلَامَ اللَّهِ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَلِكُمْ قَالَ اللَّهُ مِن قَبْلُ فَسَيَقُولُونَ بَلْ تَحْسُدُونَنَا بَلْ كَانُوا لَا يَفْقَهُونَ إِلَّا قَلِيلًا ﴿١٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
se yekûlu | diyecek(ler) |
muhallefûne | geri kalanlar, arkada kalmış olanlar (savaşa katılmayanlar) |
izâ | ... olduğu zaman |
intalaktum | siz ayrıldınız, gittiniz |
ilâ megânime | ganimetlere |
li te'huzû-hâ | onu (onları) almak için |
zerû-nâ | bizi bırakın (bize izin verin) |
nettebi' kum | size tâbî olalım, arkanızdan gelelim |
yurîdûne | istiyorlar |
en yubeddilû | değiştirmek |
kelâma allâhi | Allah'ın kelâmı |
kul | de ki, söyle |
len tettebiû-nâ | siz asla bize tâbî olamazsınız (bizimle gelemezsiniz) |
kezâlikum | işte böyle, böyle |
kâle | dedi |
allâhu | Allah |
min kablu | önceden, daha önce |
fe | o zaman |
se yekûlûne | diyecekler |
bel | hayır |
tahsudûne-nâ | bize haset ediyorsunuz, bizi kıskanıyorsunuz |
bel | hayır |
kânû | idi, ... oldu, ...'dır |
lâ yefkahûne | fıkıh edemiyorlar, idrak edemiyorlar, anlayamıyorlar |
illâ | ancak, hariç, ...'den başka |
kalîlen | az, pek az |
(Savaştan) geri kalanlar, ganimetlerin (bulunduğu yere) onları almak için gittiğiniz zaman: “Bizi bırakın (bize izin verin), size tâbî olalım.” diyecekler. (Onlar) Allah’ın kelâmını değiştirmek istiyorlar. (Onlara) de ki: “Siz asla bize tâbî olamazsınız. Allahû Tealâ daha önce böyle buyurdu.” O zaman (onlar da): “Hayır, siz bize haset ediyorsunuz (bizi kıskanıyorsunuz).” diyecekler. Hayır, onlar pek azı hariç, fıkıh (idrak) edemiyorlar (anlayamıyorlar).
FETİH SURESİ 15. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Siz ganimetleri almak için gittiğinizde, savaşa giden orduya katılmayıp cephe gerisinde kalanlar:
Ahmet Tekin
'Bırakın, ellemeyin, biz de arkanıza düşelim.' diyeceklerdir. Onlar, Allah’ın kelâmını, hükmünü değiştirmek istiyorlar. Onlara:
'Siz, asla bizim peşimize takılamazsınız. Allah, daha önce sizin için böyle buyurmuştur.' de. Onlar size:
'Aslına bakarsanız, siz bizi kıskanıyorsunuz.' diyeceklerdir. Bilâkis onlar, senin söylediklerinden işlerine gelen kadar azıcık bir şey anlamayı alışkanlık haline getirmişlerdir.