Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır.


هُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَالْهَدْيَ مَعْكُوفًا أَن يَبْلُغَ مَحِلَّهُ وَلَوْلَا رِجَالٌ مُّؤْمِنُونَ وَنِسَاء مُّؤْمِنَاتٌ لَّمْ تَعْلَمُوهُمْ أَن تَطَؤُوهُمْ فَتُصِيبَكُم مِّنْهُم مَّعَرَّةٌ بِغَيْرِ عِلْمٍ لِيُدْخِلَ اللَّهُ فِي رَحْمَتِهِ مَن يَشَاء لَوْ تَزَيَّلُوا لَعَذَّبْنَا الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا ﴿٢٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

hum ellezîne keferû ve saddû-kum anil mescidil harâmi ve el hedye ma'kûfen en yebluga mahılle-hu ve lev lâ ricâlun mu'minûne ve nisâun mu'minâtun lem ta'lemû-hum en tetaû-hum fe tusîbe-kum min-hum maarratun bi gayri ilmin li yudhıle allâhu fî rahmeti-hî men yeşâu lev tezeyyelû le azzebnâ ellezîne keferû min-hum azâben elîmen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
hum onlar
ellezîne o kimseler
keferû inkâr ettiler, kâfir oldular
ve saddû-kum ve sizi men ettiler, mani oldular
anil mescidil harâmi Mescid-i Haram'dan
ve el hedye ve kurbanlık hayvanlar
ma'kûfen bekletilen
en yebluga ulaşmak
mahılle-hu onun mahalli (kesim mahalli)
ve lev lâ ve eğer olmasa (bulunmasa)
ricâlun erkekler
mu'minûne mü'min
ve nisâun ve kadınlar
mu'minâtun mü'min
lem ta'lemû-hum onları henüz bilmiyorsunuz, henüz tanımıyorsunuz
en tetaû-hum onları helâk etmeniz
fe tusîbe-kum o zaman, bu sebeple, bu yüzden size isabet eder
min-hum onlardan
maarratun muarrat, meşakkat, sıkıntı
bi gayri olmaksızın, olmadan
ilmin ilim, bilgi
li için, diye
yudhıle allâhu Allah dahil eder
fî rahmeti-hî rahmetinin içine, rahmetine
men kimse
yeşâu diledi
lev eğer
tezeyyelû birbirinden ayrıldılar
le mutlaka
azzebnâ azaplandırdık
ellezîne onlar, ... olanlar
keferû inkâr ettiler, kâfir oldular
min-hum onlardan
azâben azap
elîmen elîm, acı

Onlar ki kâfirdirler. Ve sizi Mescid-i Haram’dan ve bekletilen kurbanları (kesim) mahalline ulaşmaktan men ettiler. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız (bilmeden) helâk edeceğiniz mü’min erkekler ve mü’min kadınlar bulunmasaydı, bu yüzden bilmeksizin (haberiniz olmadan), onlardan size bir sıkıntı isabet edecek olmasaydı (Allah, savaşmanıza müsaade ederdi). (Allah’ın savaşa müsaade etmemesi) Allah’ın dilediğini rahmetine dahil etmesi içindir. Eğer (mü’minler) ayrılmış olsalardı, onlardan kâfir olanları mutlaka elîm azapla azaplandırırdık.

FETİH SURESİ 25. Ayeti Ali Bulaç Meali

Ki onlar, inkâr ettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden inkâr edenleri acı bir azab ile azablandırırdık.

Ali Bulaç