FETİH SURESİ 27. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 1, 18 ve 27. âyetlerde geçen “fetih” kelimesinden almıştır.
لَقَدْ صَدَقَ اللَّهُ رَسُولَهُ الرُّؤْيَا بِالْحَقِّ لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ إِن شَاء اللَّهُ آمِنِينَ مُحَلِّقِينَ رُؤُوسَكُمْ وَمُقَصِّرِينَ لَا تَخَافُونَ فَعَلِمَ مَا لَمْ تَعْلَمُوا فَجَعَلَ مِن دُونِ ذَلِكَ فَتْحًا قَرِيبًا ﴿٢٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lekad | andolsun ki |
sadaka allâhu | Allah doğruladı, tasdik etti |
resûle-hu | onun resûlü |
er ru'yâ | rüya |
bi el hakkı | hak ile, hak olduğunu |
le tedhulunne | siz mutlaka gireceksiniz |
mescide el harâme | Mescid-i Haram (Kâbe) |
in şâe allâhu | eğer Allah dilerse |
âminîne | emin olarak |
muhallikîne | tıraş edilmiş olarak |
ruûse-kum | başlarınız |
ve mukassirîne | ve (saçlarınız) kısaltmış olarak |
lâ tehâfûne | korkmadan, korkusuzca |
fe | böylece, fakat |
alime | bildi |
mâ | şey |
lem ta'lemû | siz bilmiyorsunuz, sizin bilmediğiniz |
fe | o zaman, artık, böylece |
ceale | kıldı, yaptı, nasip etti |
min dûni zâlike | bundan başka |
fethan | fetih |
karîben | yakın |
Andolsun ki, Allah Resûl’ünün rüya(sının), hak olduğunu tasdik etti. Ve Allah dilerse, siz mutlaka Mescid-i Haram’a emin olarak, başlarınız tıraş edilmiş ve (saçlarınız) kısaltılmış olarak korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğiniz şeyleri bildiği için, bundan başka (daha önce) (size) yakın bir fetih nasip etti.
FETİH SURESİ 27. Ayeti Celal Yıldırım Meali
And olsun ki, Allah, Peygamberine o rüyayı hakk ile doğru gösterdi : Şanıma yemin olsun ki, elbette —Allah dilerse— güven içinde başlarınızı tıraş etmiş veya kırkmış bir halde korkmadan Mescid-i Harâm'a gireceksiniz. O, sizin bilmediğinizi bilir ve ondan önce (veya sonra) yakın bir fetih verdi (veya verecek).
Celal Yıldırım