FURKÂN SURESİ 16. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.
لَهُمْ فِيهَا مَا يَشَاؤُونَ خَالِدِينَ كَانَ عَلَى رَبِّكَ وَعْدًا مَسْؤُولًا ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lehum
fî-hâ
mâ
yeşâûne
hâlidîne
kâne
alâ
rabbi-ke
va'den
mes'ûlen
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lehum | onlar için |
fî-hâ | orada ... vardır |
mâ | şeyler |
yeşâûne | dilediler |
hâlidîne | ebedî olarak, devamlı olarak |
kâne | oldu, ... dır |
alâ | üzerine |
rabbi-ke | senin Rabbin |
va'den | bir vaad |
mes'ûlen | istenen |
Orada onlar için, diledikleri herşey ebedî olarak vardır. (Bu), Rabbinin üzerine olan (yüklendiği, aldığı) ve ondan istenen bir vaaddir.
FURKÂN SURESİ 16. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Orada, onlar için, ne isterlerse var, hem ebedî olarak kalacaklar orada. Bu, Rabbinin üzerine, yerine getirilmesi istenen gerçekleşmiş bir vaaddir.
Ali Fikri Yavuz