Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.


وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاء أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yevme yahşuru-hum ve mâ ya'budûne min dûnillâhi (dûni allâhi) fe yekûlu e entum adleltum ibâdî hâulâi em hum dallû es sebîle
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yevme ve o gün
yahşuru-hum onları haşredecek, toplayacak
ve mâ ve şeyler
ya'budûne tapıyorlar
min dûnillâhi (dûni allâhi) Allah'tan başka
fe böylece, sonra
yekûlu diyecek
e entum siz mi?
adleltum saptırdınız, dalâlete düşürdünüz
ibâdî kullarım
hâulâi bunlar
em veya, yoksa
hum onlar
dallû saptılar, dalâlete düştüler, dalâlette kaldılar
es sebîle sebîl, yol

Ve o gün, onları ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri haşredecek (toplayacak) sonra da onlara şöyle diyecek: “Bu kullarımı, siz mi dalâlete düşürdünüz yoksa onlar mı dalâlet yolunda kaldılar?”

FURKÂN SURESİ 17. Ayeti Ali Ünal Meali

Allah, o müşriklerle birlikte, onların Allah’tan başka taptıkları (melekler, peygamberler ve daha başka şahısları) bir araya topladığı gün o tapılanlara, “Benim şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa onlar kendileri mi yoldan çıkıp gittiler?” der.

Ali Ünal