Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.


فَقَدْ كَذَّبُوكُم بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفًا وَلَا نَصْرًا وَمَن يَظْلِم مِّنكُمْ نُذِقْهُ عَذَابًا كَبِيرًا ﴿١٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe kad kezzebû-kum bi-mâ tekûlûne fe mâ testetîûne sarfan ve lâ nasran ve men yazlım min-kum nuzık-hu azâben kebîren
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe kad ve işte böylece ... oldu, olmuştu
kezzebû-kum sizi yalanladılar
bi-mâ ...'den dolayı
tekûlûne söylüyorsunuz
fe artık
mâ testetîûne gücünüz yetmez, muktedir olamazsınız
sarfan uzaklaştırmak
ve lâ nasran ve yardım olmaz
ve men ve kim
yazlım zulmeder
min-kum sizden
nuzık-hu ona tattırırız
azâben bir azap
kebîren büyük

İşte böylece (Allah’tan başka taptıklarınız), söylediklerinizden dolayı sizi yalanladılar. Artık (azabı) uzaklaştırmaya ve yardım almaya muktedir olamazsınız. Ve sizden kim zulmederse ona büyük azap tattırırız.

FURKÂN SURESİ 19. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

(Allâh dûnundakilere tapanlara): "İşte söylediklerinizi gerçekten yalanladılar. . . Artık ne (azabı) kendinizden savmaya ve ne de yardım bulmaya gücünüz yetmez! Sizden kim zulmederse, ona büyük bir azap tattırırız. "

Ahmed Hulusi