FURKÂN SURESİ 32. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 68-70. âyetlerin Medine döneminde indiği konusunda bir rivayet de vardır. 77 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Furkân” kelimesinden almaktadır. Furkân, “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek olup Kur’an’ın isimlerinden biridir.
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلًا ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kâle | ve dedi |
ellezîne keferû | kâfir olanlar, kâfirler |
lev lâ | olsaydı olmaz mıydı, gerekmez miydi, değil miydi? |
nuzzile | indirildi |
aleyhi | ona |
el kur'ânu | Kur'ân |
cumleten | toplu olarak, bütün olarak |
vâhideten | bir tek, bir defa |
kezâlike | böylece, işte bu |
li nusebbite | tesbit etmemiz, sabitlememiz için |
bi-hî | onu |
fuâde-ke | senin idrakin |
ve rattelnâ-hu | ve onu beyan ettik, yavaş okuduk |
tertîlen | yavaş yavaş, tertip tertip, kısım kısım tertipleyerek |
Ve kâfirler: “Kur’ân ona, bir defada bütün (toplu) olarak indirilmeli değil miydi?” dediler. İşte bu, O’nu (Kur’ân’ı) senin idrakine tesbit etmemiz (sabitlememiz) içindir. Ve O’nu, kısım kısım tertipleyerek beyan ettik (okuduk).
FURKÂN SURESİ 32. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Hakikat bilgisini inkâr edenler dediler ki: "O'na Kurân'ın (İsrailoğullarına gelen kitaplar gibi) hepsi birden tenzîl edilmeliydi!". . . (Oysa) böylece, O'nunla, senin Fuadını (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronlarının beyindeki açılımlarını) sâbitlemek için (böyle tenzîl ettik) ve (hakikatinde, her birinin kuvvelerini ayrı ayrı bulman için) bölümler hâlinde okuttuk.
Ahmed Hulusi